Psikolojik İyi Oluş Nedir? Sağlıklı Psikolojinin Belirtileri Nelerdir?

GÜVEN SAĞLIK GRUBU

Paylaş:

Psikolojik İyi Oluş Nedir? Sağlıklı Psikolojinin Belirtileri Nelerdir?

Modern yaşamın hızına ayak uydurmaya çalışırken zihinsel ve duygusal sağlığımızı ihmal edebiliyoruz. Oysa psikolojik iyi oluş, sadece ruhsal hastalıkların yokluğu değil; yaşamdan tat alma, anlam bulma, üretkenlik ve sosyal ilişkilerde denge kurabilme becerisidir. Güven Çayyolu Tıp Merkezi Psikiyatri Bölümünden Klinik Psikolog Hilal Savaş psikolojik iyi oluşun ne anlama geldiğini, sağlıklı bir zihnin belirtilerini, stresle baş etme yollarını ve ne zaman profesyonel destek alınması gerektiğini detaylı bir şekilde anlattı.


Psikolojik İyi Oluş Nedir? Sağlıklı Psikolojinin Belirtileri Nelerdir?

İçindekiler

Psikolojik iyi oluş nedir?

Psikolojik iyi oluş; bireylerin duygusal, zihinsel ve sosyal anlamda sağlıklı olmasını hedefleyen bir kavramdır. Psikolojik iyi oluş, sadece ruhsal hastalıkların yokluğu değil, aynı zamanda kişinin yaşamdan tatmin olması, potansiyelini gerçekleştirebilmesi ve zorlayıcı durumlarla başa çıkabilme kapasitesine sahip olması gibi unsurları da içerir.

Sağlıklı psikolojinin belirtileri nelerdir?

Sağlıklı psikoloji bireyin zihinsel, duygusal ve sosyal açıdan dengeli, uyumlu ve tatmin olmuş olduğu bir durumdur. Psikolojik sağlığın belirtileri, kişinin kendini iyi hissetmesi, çevresiyle sağlıklı ilişkiler kurabilmesi ve hayatın zorluklarıyla başa çıkabilme kapasitesiyle ilgilidir.

İyi psikolojinin sağladığı avantajlar nelerdir?

İyi bir psikoloji, bireyin genel yaşam kalitesini önemli ölçüde artırabilir. Sağlıklı bir psikoloji, başkalarıyla güçlü ve anlamlı ilişkiler kurmayı kolaylaştırır. Bu tür ilişkiler, bireyin kendini daha değerli hissetmesini sağlar ve sosyal destek sistemini güçlendirir. Ayrıca, psikolojik sağlığı yerinde olan kişiler, hayatlarındaki zorluklara karşı daha esnektir. Değişimlere kolayca uyum sağlarlar ve sorunları çözerken daha yaratıcı ve çözüm odaklı yaklaşırlar. Bu noktada stresle daha etkili başa çıkabilme yeteneklerine de sahip olduklarını söyleyebiliriz çünkü zorluklarla karşılaştıklarında daha sakin ve kontrollü kalabilirler.

Normal ve normal olmayan psikoloji arasındaki fark nedir?

Normal ve normal olmayan psikoloji arasındaki fark, psikolojik sağlık ve davranışların genellikle toplumun kabul ettiği sınırlar ve bireysel işlevsellik açısından değerlendirilmesinden kaynaklanmaktadır. Ancak, bu iki kavramın kesin sınırları ve tanımları bazen tartışmalı olabilir, çünkü psikolojik sağlık çok yönlü ve kişisel bir deneyimdir. Yine de temel farkları şöyle özetleyebiliriz:

Normal Psikoloji, bireyin zihinsel, duygusal ve sosyal açıdan toplumun genellikle kabul ettiği sınırlar içinde sağlıklı bir şekilde işlev gösterdiği durumları ifade etmektedir. Normal psikoloji, bireyin yaşamını sürdürebilmesi için gerekli olan becerilere sahip olmasını ve genellikle toplumla uyum içinde olmasını içerirken, normal olmayan psikoloji, bir bireyin psikolojik durumu, düşünce tarzı, duygusal tepkileri veya davranışları toplumun çoğunluğunun kabul ettiği "normal" sınırların dışına çıktığında söz konusu olur. Bu tür durumlar, kişinin hayatını olumsuz etkileyebilir ve profesyonel bir yardım gerektirebilir.

Normal ve normal olmayan psikolojiyi karşılaştıracak olursak:



Neden kendimiz zaman zaman kötü hissederiz?

Zaman zaman kendimizi kötü hissetmemiz, insan olmanın doğal bir parçasıdır. Bu duyguların arkasında hem fizyolojik hem de psikolojik birçok sebep bulunmaktadır. İyi hissetme ve kötü hissetme durumları, vücudumuzun ve zihnimizin karmaşık bir şekilde etkileşimde bulunduğu bir süreçtir. Kendimizi kötü hissettiğimizde bunun arkasında bir dizi biyolojik-fizyolojik, çevresel ve psikolojik faktör yer alabilir.

Fizyolojik faktörler, vücudumuzdaki biyolojik süreçlerin etkisiyle kötü hissetmemize yol açabilir. Bu faktörler, genetik, hormonal ve nörolojik etkenlerden kaynaklanabilir. Psikolojik sebepler ise, kişisel deneyimler, düşünce kalıpları ve duygusal reaksiyonlardan kaynaklanır. Bu tür duygular zihinsel süreçler ve çevresel faktörlerle şekillenir.

Çevresel stresler, geçmiş deneyimler ve kişisel inançlar bir araya geldiğinde, zaman zaman ruh hali değişiklikleri yaşamak oldukça normaldir. Önemli olan kötü hissettiğimizde bunu kabul etmek ve gerektiğinde profesyonel yardım almak, kendimize bakım yaparak iyileşmek için adımlar atmaktır.

Psikolojik problemlerin sebepleri nelerdir?

Psikolojik problemler, bir kişinin zihinsel, duygusal veya davranışsal açıdan zorluklar yaşaması durumunu ifade eder. Bu problemler, genellikle biyolojik, psikolojik ve çevresel faktörlerin etkileşimi sonucu ortaya çıkar. Psikolojik problemler çok çeşitli olabilir ve her birey farklı sebeplerle bu tür zorluklarla karşılaşabilir. Bu sebepleri anlamak, psikolojik sağlık sorunlarını daha iyi ele almak için önemlidir. Ayrıca, bazı gruplar belirli psikolojik sorunlarla daha fazla karşılaşabilirler. Bu durum, genetik, biyolojik, çevresel ve psikolojik etmenlerin bir kombinasyonu ile açıklanabilir. Psikolojik problemlere yatkınlık oluşturabilecek durumları ele alacak olursak;

Genetik Yatkınlık: Ailede psikolojik hastalık öyküsü bulunan bireyler, depresyon, anksiyete, bipolar bozukluk gibi psikolojik hastalıklar için daha yüksek risk taşımaktadır.

Cinsiyet Faktörü: Kadınlar, erkeklere kıyasla depresyon, anksiyete ve stresle daha fazla karşılaşabilir. Hormonlar, toplumsal roller ve stresle başa çıkma biçimleri, kadınların psikolojik sorunlar yaşama oranını etkileyebilir. Kadınlar, ayrıca post-partum depresyonu gibi özel dönemdeki psikolojik bozukluklarla da daha fazla karşılaşabilirler.

Gençler ve Ergenler: Ergenlik dönemi, kimlik arayışı, sosyal baskılar ve hormon değişiklikleriyle birlikte psikolojik problemleri artırabilir. Bu dönemde depresyon, kaygı bozuklukları ve davranışsal sorunlar daha sık görülebilir.

Yaşlılar: Yaşlılık, yalnızlık, fiziksel sağlık sorunları ve yaşam kayıpları gibi faktörlerle birlikte depresyon ve anksiyete gibi psikolojik sorunlara yol açabilir. Ayrıca, yaşlılıkta demans gibi nörolojik hastalıklar da ruhsal sağlık üzerinde etkili olabilir.

Sosyoekonomik Zorluk Çeken Bireyler: Yoksulluk, düşük eğitim seviyesi veya işsizlik gibi durumlar, stres, kaygı ve depresyon gibi psikolojik sorunları artırabilir.

Travma Geçiren Bireyler: Çocuklukta fiziksel, duygusal veya cinsel istismara uğramış bireyler, post-travmatik stres bozukluğu (PTSD), depresyon, kaygı ve kişilik bozuklukları gibi uzun süreli psikolojik sorunlar yaşayabilir.

Sosyal İzolasyona Uğrayanlar: Yalnızlık ve sosyal destekten yoksunluk, depresyon ve anksiyeteyi artırabilir. Sosyal bağları zayıf olan bireyler, daha fazla psikolojik sıkıntı yaşayabilir.

Stres psikolojimizi nasıl etkiler? Etkili bir stres yönetimi için ne yapmalıyız?

Stres, vücudumuzun ve zihnimizin zorluklar ve tehditlere karşı gösterdiği doğal bir tepkidir ancak; uzun süre devam ettiğinde veya yoğunlaştığında depresyon, anksiyete, odaklanmada güçlük gibi olumsuz duygusal ve zihinsel tepkilere neden olabilir.

Etkili bir stres yönetimi için Fiziksel Aktivite & Egzersizlere başvurabilirsiniz. Düzenli fiziksel egzersiz yapmak, stresin etkilerini azaltmanın en etkili yollarından biridir. Egzersiz, vücutta endorfin salgılar, bu da doğal bir rahatlama ve mutluluk hissi sağlar. Yürüyüş yapmak, yoga, yüzme, koşu veya spor salonunda çalışmak stresle mücadelede etkili olabilir.

Nefes Egzersizleri ve Meditasyona başvurabilirsiniz:

  • Derin nefes alma teknikleri: Stresli bir durumda derin nefes almak, kalp hızını düşürmeye ve vücutta rahatlama yaratmaya yardımcı olabilir. "4-7-8" gibi nefes egzersizleri rahatlamayı artırabilir.
  • Meditasyon: Mindfulness (farkındalık) meditasyonu, stresi azaltan etkili bir tekniktir. Düzenli meditasyon yapmak, zihnin daha sakin ve odaklanmış olmasını sağlar.
  • Gevşeme Teknikleri: Kas gevşetme egzersizleri veya progresif kas gevşetme gibi teknikler, vücudun gerginliğini azaltarak rahatlama sağlar.

Stres yönetiminde önemli bir diğer konu, Duygusal Farkındalık ve İfade’dir. Stresli durumları ve duygusal tepkileri bastırmak yerine, bu duyguları sağlıklı bir şekilde ifade etmek önemlidir. Düşünce kaydı tutmak veya duyguları bir terapistle paylaşmak rahatlama sağlayabilir. Eğer stres yönetimini tek başınıza gerçekleştirmek mümkün olmuyorsa bir terapistten veya danışmandan profesyonel yardım almak faydalı olabilir. Bireysel terapi veya grup terapileri, stresin kaynaklarını anlamada ve başa çıkma stratejileri geliştirmede yardımcı olabilir.

Nasıl “an”da kalabiliriz? Mindfulness uygulamaları hakkında bilgi verir misiniz?

Mindfulness uygulamaları, zihnimizin sürekli dalgalanmasından uzaklaşarak, anı yaşamak ve duygusal dengeyi sağlamak için etkili bir yol sunar. 

Örnek Bir Mindfulness Çalışması (5 Dakikalık Pratik)

Zaman: 5 dakika

Adımlar:

Başlangıç (1. Dakika):

  • Rahat bir pozisyonda oturun veya uzanın.
  • Gözlerinizi kapatın ve derin bir nefes alın.
  • Nefesinize dikkat edin, nefes alırken ve verirken vücudunuzun nasıl hareket ettiğini hissedin.
  • Nefesinize odaklanarak zihninizdeki dağılmaların farkına varın, ardından nazikçe dikkatinizi geri nefesinize getirin.

Vücut Taraması (2. Dakika):

  • Ayak parmaklarınızdan başlayarak, vücudunuzdaki her bölgeyi sırayla gözden geçirin.
  • Ayaklar, bacaklar, karın, eller, omuzlar, baş gibi vücut bölgelerine odaklanın.
  • Her bölümdeki hisleri gözlemleyin: rahatlık, gerginlik veya başka bir duygu.

Dışa Yönelik Farkındalık (1. Dakika):

  • Çevrenizdeki sesleri, kokuları veya görselleri fark edin.
  • Şu an bulunduğunuz ortamda dikkat çekici bir şey var mı? Onu gözlemleyin ve fark edin.

Zihinsel Farkındalık (1. Dakika):

  • Düşüncelerinize dikkat edin, ama onları yargılamayın.
  • Gelen her düşünceyi bir bulut gibi hayal edin, gelip geçtiğini gözlemleyin.

Bitirme (1. Dakika):

  • Nefesinize yeniden odaklanın, birkaç derin nefes alarak rahatlayın.
  • Gözlerinizi açmadan önce, 5 dakikalık mindfulness deneyiminizin nasıl geçtiğini bir düşünün.

Bu pratiği düzenli bir şekilde yaparak stresle başa çıkabilir, daha huzurlu bir yaşam sürdürebilir ve duyusal farkındalıkları artırabilirsiniz.

Ne zaman psikolojik destek almalıyız?

Psikolojik destek almak, kişisel zorluklarla başa çıkmak için önemli bir adımdır ve her bireyin hayatında farklı zamanlarda ihtiyaç duyabileceği bir süreçtir. Bazı durumlarda insanlar, duygusal ve psikolojik zorluklarla kendi başlarına başa çıkamayabilirler ve bu durumda profesyonel destek almak faydalı olabilir. İşte psikolojik destek almanız gerektiğine işaret edebilecek bazı durumlar:

  • Uzun süreli ve yoğun duygusal acı hissediyorsanız,
  • Günlük rutinleri gerçekleştirmekte zorlanıyorsanız,
  • Düşünce ve davranış örüntülerinde değişiklikler varsa,
  • Bedensel uyarılmalar yaşıyorsanız (titreme, terleme, kalp çarpıntısı gibi…),
  • Aile ve ilişkisel problemler yaşamaya başladıysanız,
  • Kendinize zarar verme düşünceleriniz var ise psikolojik destek almayı ertelememelisiniz.

Psikolojik destek programlarının faydaları nelerdir?

Psikolojik destek programları, bireylerin duygusal, psikolojik ve sosyal zorluklarla başa çıkmalarına yardımcı olmayı amaçlayan çeşitli terapötik yaklaşımlar içerir. Düzenli terapi veya danışmanlık, zihinsel sağlık sorunlarının tedavisinde etkili olduğu gibi, zihinsel dayanıklılığın artırılmasında da önemli bir rol oynar. Bu tür programlar, bireylerin daha sağlıklı, dengeli ve huzurlu bir yaşam sürmelerine katkı sağlar.

Hazırlayan: Uzm. Psk. Hilal Savaş

Sağlık Rehberi

Sağlık rehberimizden içerikler görüntüleyin.

Haber Bültenimize üye olun.

Periyodik olarak haber bültenimizi size ulaştıralım.

...

Nesilden nesile hayat bize GÜVEN diyor.


Güven Hastanesi hizmet standartları ile JCI tarafından akredite edilmiştir. JCI şikayet bildirimlerinizi buraya tıklayarak yapabilirsiniz.

Kişisel verilerin korunması ve işlenmesi politikalarına buradan ulaşabilirsiniz.


Sayfanın son güncellenme tarihi: 01-02-2025