Prostat Kanserinde Erken Tanı İçin Yeni Yöntem: Mikro Ultrasonografi Eşliğinde Transperineal Biyopsi
GÜVEN SAĞLIK GRUBU
Paylaş:
Prostat Kanserinde Erken Tanı İçin Yeni Yöntem: Mikro Ultrasonografi Eşliğinde Transperineal Biyopsi
Prostat kanseri, erkeklerde akciğer kanserinden sonra en sık görülen kanser türü. Erken tanı, tedavi başarısını doğrudan etkiliyor ve hastaların yaşam kalitesini belirleyici hale geliyor. Ankara Güven Hastanesi Üroloji Kliniği’nde uygulanmaya başlanan Mikro Ultrasonografi eşliğinde Transperineal Prostat Biyopsi yöntemi, bu alanda önemli bir yenilik sunuyor.
Güven Hastanesi Üroloji Bölümü'nden Prof. Dr. Altuğ Tuncel, yeni biyopsi yönteminin prostat kanserinde erken tanı ve güvenli biyopsi süreci açısından sağladığı avantajları anlattı.
Yeni biyopsi yöntemi, prostat organı içinde kanser açısından şüpheli oluşumları yüksek çözünürlüklü görüntüleme sayesinde doğrudan hedef alabiliyor. Bu sayede şüpheli alanlar çok daha hassas bir şekilde tespit edilebiliyor.
Mikro Ultrasonografi teknolojisi, prostatın iç yapısını ayrıntılı olarak görüntüleme imkânı veriyor. Ayrıca, hastaya multiparametrik MRG yapılmışsa, bu görüntülerle ultrason bulguları üst üste getirilerek (füzyon yöntemi) şüpheli alanlardan hedefe yönelik biyopsi alınabiliyor. 2025 yılında İspanya’nın Madrid kentinde düzenlenen 40. Avrupa Üroloji Kongresinde sunulan çok merkezli bir çalışma, mikro ultrasonografinin şüpheli alanların saptanmasında multiparametrik MRG ile benzer doğruluk oranlarına ulaştığını ortaya koydu.
Transperineal Yaklaşımın Avantajları
Yeni biyopsi tekniği, perine bölgesinden (yumurtalık kesesi ile makat arasındaki alan) uygulanıyor. Bu yöntem, geleneksel transrektal biyopsilere kıyasla enfeksiyon riskini önemli ölçüde azaltıyor. Transperineal biyopsi sonrasında idrar yolu enfeksiyonu veya prostat iltihabı gelişme oranlarının daha düşük olduğu, hastaların biyopsi bölgesinde daha az ağrı hissettikleri ve idrarda daha az kanama yaşadıkları belirtiliyor. Ayrıca hastalar aynı gün evlerine dönebiliyor ve sosyal yaşamlarına hızlıca geri dönebiliyor.
Erken Tanının Önemi
Prostat kanseri her zaman belirti göstermeyebiliyor. İdrar yaparken zorlanma, çatallı idrar veya idrar akışında azalma gibi şikâyetler bazen görülebilse de bunlar hastalığa özgü değil. Bu nedenle düzenli kontroller büyük önem taşıyor.
Önerilen takip:
40 yaşından itibaren: ailesinde prostat kanseri öyküsü olan erkekler,
50 yaşından itibaren: ailesinde prostat kanseri öyküsü olmayan erkekler
üroloji kliniklerine başvurarak kontrollerini yaptırmalı.
Bu kontrollerde PSA (Prostat Spesifik Antijen) düzeyleri inceleniyor. Eğer değerler hastanın yaşına ve özelliklerine göre yüksek bulunursa ileri tetkikler ve gerekirse biyopsi yapılıyor. Kesin tanı ise mutlaka biyopsi ile konuluyor.
Türkiye’de Sınırlı Sayıda Merkezde
Mikro ultrasonografi eşliğinde prostat biyopsisinin Türkiye’de yalnızca dört merkezde uygulanabildiği ve Güven Hastanesi’nin bu merkezlerden biri olduğu vurgulanıyor. Erken evrede yakalanan prostat kanserinde cerrahi veya minimal invaziv tedavi yöntemleriyle çok başarılı sonuçlar elde edilebiliyor. Bu nedenle, biyopsi sürecinden korkulmaması gerektiği, aksine bu işlemin yüksek teknolojiye sahip cihazlarla güvenli ve konforlu bir şekilde gerçekleştirildiği belirtiliyor. Prostat kanserinde erken tanı, tedavi başarısının en önemli anahtarı. Ankara Güven Hastanesi’nde kullanılan Mikro Ultrasonografi eşliğinde Transperineal Biyopsi, yüksek çözünürlüklü görüntüleme teknolojisi sayesinde daha güvenli, hassas ve hasta dostu bir tanı süreci sunuyor.
